Specialized Dealer Event Güncesi

Specialized 2016 model bisiklet ve ürünlerini (donanım, aksesuar, tekstil) yenilikleri çalışanları ile paylaşmak için her yıl olduğu gibi bu sene de bir Dealer Event / Bayiler Toplantısı (27-30 Temmuz 2015) yaptı. Bu seneki adres geçen sene olduğu gibi Avusturya Salzburg Leogang idi.

Bir çalışan olarak gittik gördük, test the best eylemimize uyarak kaldığımız 4 gün boyunca deneme sürüşlerimizi yaptık, yeni dostlar edindik, yeni teknolojilere, yeni modellere, farkındalık yaratan donanım – aksesuar – tekstillere hayran kaldık, eğitimlerimizi aldık ve yurda döndük.

Dealer Event süresince sadece bisiklet değil yeni tekstil ürünleri, donanım ve aksesurlar da tanıtılıyordu.

Kullanıcı deneyimi hemen hemen her alanda baş tacıdır, bisiklette ise herkes almak istediğini, hayallerini kurduğu modeli kullanan birinden mutlaka deneyimlerini duymak ister. Birçok model deneme fırsatım oldu Dealer Event süresince, bazılarına, arazi bisikleti ürün bandına, uzaktan bakıp iç geçirsem de herkesten önce yakından görme fırsatını bulmak bile güzel bir deneyimdi.

Bu yazıda şimdilik yol bisikleti deneyimlerimi paylaşacağım. Fotoğrafların üzerine tıklayarak büyütebilir, STRAVA rota bilgilerine tıklayarak da daha fazla fotoğraf görebilirsiniz.

Keyifli okumalar.

Tarmac Expert MY16

Leogang aslında vadi içine yer alan bir kasaba. Dört tarafı dağlarla çevrili bir kayak turizm cenneti.

Her zaman ki gibi, bildiğim Tarmac. Kullandığım Expert model kadro Specialized karbon işleme teknolojisinde FACT is 10r seviyesi sayesinde daha hafif; FSA SL-K Light BB386 Evo aynakol ise çok daha hafif, üstelik yatak rulmanları da farklı, kullanılan karbon malzemenin artması sürüşü daha keyifli hale getiriyor. Aynakolun 52/36t, arka dişlilerin de 11-28t dişli oranları tırmanış ve hızlanmayı kolaylaştırıyor. Kullanılan Specialized S-works Turbo 700x25c dış lastikler ise şahane! Mekanik Shimano Ultegra vites ve fren setleri siz ne isterseniz onu yapıyorlar. Frenler, kadronun hafifliğinden olsa gerek sanki durmuyormuş gibi hissettirse de kısa süre içinde bisiklete alışınca böyle olmadığını anladım. Unutmadan, pabuçlarının jant çemberine olan mesafesi ayarlayan vidaları kullanmak son derece basit.

Fieberbrunn – Hütten – Leogang – Rain – Ried – Saalfelden arasında anayola hiç çıkmadan bisiklet yolunda sürdüğüm rota boyunca toplam irtifa kazancı neredeyse 800 metreye yakın ve bunu gerek yolun kalitesi gerekse Specialized Tarmac Expert sayesinde hiç hissetmiyorsunuz.

Specialized Tarmac Expert MY16 ile pedalladığım rota ise aşağıda:

Roubaix Pro Disc MY16

Fotoğrafı çektiğim bu dar yol hemen arkamdaki Leogang tren istasyonuna çıkan bisiklet yolu. Nasıl da doğaya saygılı değil mi? Sağlı sollu ağaçlar yolla bütünleşmiş.

Bozuk yolların bir numaralı kurtarıcısı. Eğimli arka çeki boruları, maşa ve sele borusudaki darbeleri emen Zertz damperleri ve jel takviyeli gidon sargısı dayanıklılık odaklı sürüş keyfini en üst seviyeye çıkartıyor. Tek sıkıntı yaşadığım konu 50/34t dişli oranına sahip aynakola alışamamak: tırmanıyorum boşa pedal çeviriyorum gibi, bunda 30t arka dişlinin etkisi büyük, hızlanmaya çalışıyorum 50t yetersiz kalmıyor, daha çabuk hızlanıyor ama hızı koruyamıyorum. Kahrolsun bağzı 53/39t aynakollar! Eklemeden geçmek istemiyorum: Specialized Pro Crankarms sahip olduğu Campy Ultra-Torque benzeri yapısıyla gerçekten üst düzeyde esnemezlik sağlıyor. Özellikle hız koruyup girilen kısa ve anlık rampalarda 50t yaprak ile ayakta tırmanınca esnemezlik nedir çok iyi anlıyorsunuz. Roval Rapide CL 40 full carbon jant seti üzerindeki 700x24c ölçüsündeki Specialized S-works Turbo dış lastik kirli yolda iyi tutuş sağlıyor. Shimano Ultegra Di2 elektronik vitesler son derece itaatkar, işini gerektiği gibi yapıyor. Sürekli olarak mekanik vites kullanan birisi olarak alışmam uzun sürmedi. Ancak Campagnolo Ultra-Shift sağ olsun vites geçişini dibine dek hissettiren o duyguyu aramadım değil. Frenlere gelirsek: kollar Ultegra, kaliper ve diskler arazi bisikleti serisinden Shimano XT, haliyle ön ve arka jant göbekleri de sokma (thru axle) mil. Klasik frenlerin verdiği durma payını kavrama hidrolik frenler yok değil ama alışmak lazım, tıpkı arazi bisikletinde olduğu gibi, alışınca sorun olmayacaktır. Ancak frenleri sıkmaya başladığımda sanki bisiklet durmuyormuș gibi hissettiğimden, klasik frenler hız kesme ve durma hissini anında iletiyor, daha da bir sıkınca frenleri kilitlenme durumu yaşamadım değil dengeyle kurtardım kendimi. Yine de kötü değil ama şart da değil hidrolik disk fren. Alışılmaz mı? Her şey alışkanlıkların yerini alışarak yeni alışkanlıklara bırakmasına.

Specialized Diverge Pro Disc MY16

Leogang kasabasını çeviren Rein sıra dağları. Dikkatli bakın ormanlar sanki birilerince oraya öylece konulmuş gibi!

Köşe yazarlarını taklit ederek kelime anlamıyla başlayalım: Diverge nedir? Sapmak, bilinen yol yerine başka yoldan devam etmek vs. Tam da bu Diverge: Yol mu bitti, o zaman kendince devam et. Yol bir anda bozuldu ve öyle devam mı ediyor, o zaman durma devam et! Diverge ne safkan bir Cyclocross ne de bir tur bisikleti, aslında ikisinin de eksikliklerini kendisinde toplayan yeni bir nesil. Kısaca Graval Bike. Özelliklerden çok deneyime odaklanmak gerekirse: 50/34t Specialized Pro Crankset aynakol ve 11-32t Shimano Ultegra arka dişli ile konumlandığı alanda ihtiyaçları karşılıyor. Mesela asfaltın bitip de 1400 rakıma dek uzanan dağınık ve mıcır kaplı dağ yolunda 32t arka dişli adeta hayat kurtarıyor. Tabii ki sürtünmesiz, hafif karbon Specialized Pro Crankset aynakolun da hakkını vermek gerek. Diverge 700×30/32c dış lastik ile geliyor, kullandığım Pro modelde yol bisikletlerinde görmeye alıştığımız yüzeyi çıkıntısız – tırtıksız ama dümdüz de olmayan Specialized Espoir dış lastikler vardı. Parkura göre pekala tırtıklı ve daha kalın lastik kullanılabilir. Zira dağınık satıh yollarda tırtıklı dış lastik tutunmayı arttıracağı gibi inişlerde güven verir. Specialized Diverge’deki vites sistemi de bunu destekler oranlara sahip zaten: aynakol 50/34t ruble 11-32t. Darbe emme gücü elektrikli süpürgeden de iyi: karbon kadronun arka çeki borularına, maşa ve sele borusuna eklenen Paris-Roubaix ve bahar klasikleri yarışlarında başarısını ispatlayan Specialized patentli Zertz damperleri sürüş esnasında yoldan gelen darbe ve titreşimleri en aza indiriyor. Ördek gagasını andıran CG-R sele borusu ise ayrı bir incelemeyi hak ediyor. Hidrolik disk fren sistemi jantların da sokma mil olmasına sebep, bu olumsuzluk değil bir artı. Zira iyi seviyede herhangi bir sokma milli göbek ile yeni jant örmek cüzdanınıza ve zamanınıza bakar. Ancak üzerinde gelen jantlar da kararında bir akıcılık sağlıyor. 30mm üzerindeki profilleri de yine darbeleri savușturması bakımından önemli. Roubaix modeli ile karşılaştırmak gerekirse benzer açı ve donanımlara sahip olmalarına karşın kullanım alanı çok farklı. Roubaix ile girdiğim yol 988 rakımdan sonra dağınık toprak yola dönüşünce geri dönmek zorunda kalan ben Diverge ile yolu tamamlayıp zirveye çıktım ve korkusuzca aşağıya indim. Kalın dış lastikler, kontrolü elden bırakmayan konforlu yapısı ve hidrolik disk frenlerle Diverge müthiş bir deneyim sunuyor.

Specialized Roubaix Comp MY16

İki gün önce kullandığım Roubaix Pro ile farkları sayarsak vites ve frenler mekanik, yıllardır kullandıklarımızdan, ayrıca kadrodaki karbon işleme teknolojisi de farklı: Fact is 8r. Daha farklı bir karbon işleme teknolojisi kullanılmış. Specialized Roubaix Comp MY16’da frenler Shimano 105, aynakol da Priaxis Works Turn Zytane kullanılırken kalan her şey Shimano Ultegra serisine ait. Jantlar da yine Fulcrum tercih edilmiş. Sürüş zevki bildiğimiz Roubaix, darbeleri savușturan kadro tasarımı, çeki borularından gidon sargısına, sele borusundan aynakol – ruble dişli oranlarına dek hepsi konforlu bir sürüş için.

Özetle…

Roubaix ve Diverge modelleri özünde yol bisikleti olmalarına karşın performanstan çok konfor odaklı bisikletler. Bunu tekrar etmekte zarar yok Specialized patentli darbe emici Zertz damperleri, gidon bandı, 30mm civarında jant profilleri, aynakol ve rublenin pedallamayı ve tırmanmayı kolaylaștıran oranları hepsi konforu tamamlayacak şekilde düşünülmüş. Ama asıl önemli nokta alın borusunun yüksekliği ve açısıyla birlikte maşa borusunun da safkan tırmanıș ve hız bisikletlerinden uzun olması. Bu sürücünün daha dik bir pozisyonda oturmasını sağlarken konforu da yükseltiyor. Böylece bisikletin kontrolü, pedal çevirmek kolaylaşırken omuzlara binen yük de azalıyor. Haliyle sürüş keyfi de artıyor.

Tarmac ise biraz da no pain no gain sürüşleri seven performans odaklı bir bisiklet olduğu için konfor elemanları fabrikadan çıktığı gibi değil de kullanıcının Body Geometry Fit işlemi sonrasında olabilecek şeyler, peşinden de olabildiği kadar konfor ama daha fazla performans geliyor.

Önemli olan nokta kişinin ne istediğini ve de yetkinliklerini bilmesi, zaten peşi sıra sitediği alana yönelip ilgili disipline ait bisikleti tercih edecektir: safkan yol veya macera peşinde koşabileceği dayanıklılık bisikleti.

Benim tercihim her ikisi! Çünkü bu işin cidden sonu yok!

Specialized Diverge ile korkusuzca dağın zirvesine uzanan bozuk yollara girebilirsiniz; üstelik yol bisikletinde arazi – cyclocross bisikleti deneyimi yaşayarak.

Hatırlatma:

Halihazırda 2 yıla yakın süredir Specialized bisiklet ve donanımlarının, ürün ve hizmetlerinin Türkiyedeki tek satış ve sonrası hizmetleri için yetkilisi Aktif Pedal Bisiklet firmasında çalışıyorum. Tanışmak, çay kahve içmek isteyenleri her zaman için İstanbul Kadıköy Caddebostandaki mağazamıza bekliyorum.