#TCRno5 1. Gün: Kalmadım Bir Başıma
Belçikadan başlayıp Yunanistanın mistik Meteora kasabasında sona erecek 4000 km uzunluğundaki çile, sefalet cesaret, başarı, gurur ve onur ve tabii ki kan, ter, gözyaşı, acı ve kahkaha dolu The Transcontinental Race macerası 277 pedalın dönmesiyle birlikte dün başladı!
Bugün ise her zaman olduğu gibi kıtayı boydan boya çekilecek çileyi azaltacak bir rotada pedallayan yoldaşlarımızın durum raporunu vereceğiz. Ama öncesine kara haber tez geldi: 172 şapka numarasıyla yarışan Frank Simons seyir halindeyken bir arabanın çarpması sonucu aramızdan ayrıldı; artık o kendi inançları yolunda gideceği yere doğru pedallıyor. RIP…
#TCRno5cap171 Berk the Sakallı ki, bilenler için belirtelim: Geçen seneki yarışı bıyıklarından güç alarak bitiren The Bıyık bu sene komple sakallı oldu, güzel de oldu! Artık gücünü sakallarından alıyor! Yarışı hızlı sürdüren Berk the Sakallı yarış öncesi kayıt telaşını bütün gün boyu yaşayınca alandaki uyuklama, dinlenme ümitleri de boşa çıktı ve yarışa yorgun argın başladı; haliyle bir 100 km pedalladıktan sonra şafak vaktine dek uyuyup karanlığı en zayıf anında pedalı getirmek için yeniden yola koyuldu, sonra bir kahvaltı seansı derken şimdi dur durak bilmeden sefilliği dize yolları tekerine getirmek için pedallıyor!
Hem de ne pedalama: Belçikadan Arden Ormanlarını aşıp Lüksemburga geçen Berk, sanki Bostancıdan yola çıkmış da Tuzlaya gidiyormuşcasına Lüksemburgu geride bırakıp Fransayı da “teğet geçerek” kendisini Almanyada buldu ama fazla tutunamayıp yeniden kendisini Fransa topraklarına geri döndü.
İsmi gibi kendisi de heybetli Lichtenstein Şatosu, Almanya sınırları içinde Svabya Alplerinin yüksek platosuna konuşlu. Yapımı 1842 yılında sona eren bu 19. yüzyıla ait şato sahip olduğu neo-gotik havayı pekiştiren bir yükseklikte, 817 mt rakım, yılın kimi zamanları sisler altında, çoğu kez de karlar altında… Geçen sene ikinci kontrol noktası Furkapass dağ geçidinde başına gelmedik kalmayan, kar fırtınası, sağanak yağmur, sis, bin bir türlü sefalet işte, Berk the Sakallıyı bakalım Lichtenstein Şatosunda ne bekliyor olacak!
Şu anda 350 km’yi geride bırakan Berk the Sakallı ilk zorunlu kontrol noktası Schloß Lichtenstein (tamam havalı isim, bundan sonra paso:) Lichtenstein Şatosuna doğru pedallamadan önce İkinci Dünya Savaşına dek Almanlar ve Fransızlar arasında büyük sorun olan Alsace, hani tarih derslerinde Alsas-Loren diye geçer, sınırların arasında yer alan Vosges ulusal parkı ve dağ geçidiyle yüzleşmek zorunda. Sonra ver elini Ren Nehrine ev sahipliği yapan ovadan 160 km sonra Lichtenstein Şatosu!
Yazıyı Nazım Hikmet’in Karlı Kayın Ormanında şiirinin bilinmeyen son dizesiyle sona erdirelim…
Şimdi şurdan saptım mıydı,
şose, tiren yolu, ova.
Yüz altmış kilometreden
pırıl pırıldır Lichtenstein Şatosu…
Diğer Türk ve Türkiye adına katılan yarışçıların GPS takiplerini aşağıdaki bağlantılardan yapabilirsiniz:
- TCRno5cap6: Stuart James
- TCRno5cap27: Hüseyin Gökdai
- TCRno5cap250: İsmail & Yusuf
- TCRno5cap226: James Juneyt Dennis