Milano-Sanremo 2024

Dünyanın öbür ucundan bisikletin ana vatanı yaşlı kıta Avrupaya uzanalı çok oldu; aradaki Arap yarımadası molasını saymazsak genel klasman favorileri haftalık turlarda boy gösterip takımlarına güven rakiplerine gözdağı verirken tek günlük yarışların ustası, gediklisi ya da acemileri de Bahar Klasiklerinde yer aldı.

Omloop Het Nieuwsblad ile açılan hakikat sezonu baharın müjdecisi Milano-Sanremo ile devam ediyor. 300 km sınırına dayanan uzunluğuyla takvimin en uzun ve istisna yarışı için yapacağımız tek cümlelik özet: “Son 30 km kala uyandırın beni!”

Bisiklet spor ve kültürünün bir tutku ve yaşam biçimi halinde ete, seleye, tırnağa, gidona büründüğü Çizmenin Milano kentinden başlayan yarış tıpkı komşu ülke Fransada hemen hemen aynı zamanlar pedallanan Paris-Nice haftalık turu gibi pelotonu 288 km sonunda Sanremo kıyılarında denize kavuşturuyor.

La Classicissima di Primavera yani baharın müjdecisi Milano-Sanremo, İtalyanların deyimiyle La Primavera ile birlikte Anıtsal Klasikler sezonu da başlıyor: Geçen sene Matthieu van der Poel, Poggio tepesi aşılır aşılmaz yaptığı atakla 5,5 km kaçmış ve bitiş çizgisinden tek başına geçerek kariyerine bir anıtsal klasik daha eklemişti De Ronde sonrası, Paris-Roubaix öncesi… Son yıllarda Poggio tırmanışı ya da inişinde favorilerin silkeleme ve arayı açıp tek başına kazanma arzu ve çabaları baskın çıkmış durumda; zira gelişen bisiklet teknolojisiyle birlikte, idman, beslenme, dinlenme, planlama ve taktik bilimleriyle hızlanan sporcular ve peloton rekabeti çok üst seviyeye çekince kazanma şansı toplu ya da elit sprint mücadelelerinden çok bireysel kaçışlara doğru yöneldi. En son 2019 yılında Julian Alapiilippe, son derece elit ve dişli bir grup içinden pedalının hakkıyla sprintini atmış ve yarışı kazanmıştı. Es keza, 2017 yılındaki Michal Kwiatkowski, Peter Sagan ve Julian Alaphilippe üçlüsünün neredeyse kucak kucağa bitiş çizgisinden geçtiği sprint mücadelesini de unutmamak lazım. Jasper Stuvyenin 2021 zaferi de Sagan, van der Poel ve van Aert üçlüsünün bir birilerine kenetlenmesi yüzünden kolaycılaşsada Caleb Ewan da bir tehdit olarak yanıbaşındaydı.

Milano-Sanremo yıldan yıla 285-294 km arasında değişen uzunluğuyla bitiş çizgisine gelmesi zaten zor, kazanması çok daha zor bir yarış; zira yarışın ilk yarısı denize doğru ulaşmak için pedallayan peloton ne zaman ki Turchino geçidini aşıp yüzünü denize dönüyor, çarşı karışıyor: Fransa ile paylaşılan Ligurya Denizinin kıyıları boyunca İtalyan Rivierasının eşsiz manzaraları I takip ederek sakin sakin ama yerini de kimselere kaptırmadan pedallayacaktır favoriler peloton içinde. Pedallamak ve kanatlarına girmek zorunda takımının, yoksa geride kalmak, kazaya karışmak, sürüden ayrı düşmek an meselesi.

267. km’de aşılacak Cipressa tepesinde (5.6 km uzunluk, %4 ortalama eğim) İtalyan pedallar öne çıkıp “kim var imiş biz burada var iken” deyip ataklarıyla ortalığı şenlendirseler de favorilerin atak yapmak için bekleyeceği yer tabii ki Poggio geçidi ki, başabaş ya da toplu bir sprint mücadelesi olmadıysa bilin ki kazanan pedal, atağını Poggio çıkışı ya da yılan misali kıvrım kıvrım, büklüm büklüm inişinde yapıp, koparta silkeleye pedallaya, ine kaça bitiş çizgisinden zafere pedallamıştır: Son yıllarda sıklıkla gördüğümüz zafer imzalarının başı Poggio tepeciğinde kuyruğu da Via Roma yolunda.
Sanremo demişken yağmur altında pedallansa da tüm gün, Turchino kalınca geride tuz kokusu yakar ciğerleri, Poggio tırmanışı sonrası da güneş açar, elbet açar, hep açtı çünkü.

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.