Sezon açılışı: İstanbul Bahar Klasikleri
Kim ne derse desin: bu sene yaman bir kış hüküm sürdü İstanbulda. Tamam, memleket sadece İstanbuldan ibaret değil ama yaşadığımız yere göre konuşup genelleme yapmak hepimizin hastalığı. Hem ne demiş Babıali: İstanbula kar yağmadan memlekette kış yaşanmaz!
Aralık – Şubat ayları arasında ardı arkası kesilmeyen sağanak yağmurlar ve Şubat başı fırtına, durmadan kar yağışı derken disiplini fark etmez birçok bisikletli için sezon kapanmış gibiydi adeta. Yollar ulaşım için bisikletini kullanan cengaverlere kalırken az güneş, yağmayan bulutlu bir hava gören bisikletliler idman fırsatını kaçırmak istemedi düştü yollara.
Sezon açılışı için kafamda 100 km uzunluğunda çok iyi bildiğim İstanbul Anadolu Yakasında geçen bir rota vardı. Ancak iş Pendikten çıkıp otobana girince neden 150 km olmasına dönüştü ve bir İstanbul Bahar Klasiği yapalım dedik, Anadolu Yakasını tamamıyla tavaf ettik. Tamam Şile, Sahilköy, Rivanın ucu, Anadolufeneri eksik kaldı ama onlar daha temiz ve günlerin uzun olduğu bir zamana.
Toplam mesafe | 163 km |
Toplam süre | 6 saat 29 dakika |
Ortalama hız | 25.1 km/s |
İrtifa kazancı | 1908 metre |
Hava durumu | 6℃ (bulutlu, yer yer yağışa yatkın hava) |
Binici | Armin | Mahsus |
Marka / Model / Yıl | Merida Ride 90 Lite – 2014
Alüminyum kadro, karbon maşa ve sele borusu |
Specialized Allez Elite – 2007
Alüminyum kadro, karbon maşa ve sele borusu |
Vites grubu | Shimano Claris | Campagnolo Veloce |
Aynakol dişli sayısı | FSA Tempo 50/34t | Campagnolo Veloce 53/39t |
Arka dişli sayısı | 8 vites / 11-30t | 10 vites / 13-29t |
Fren seti | Shimano Claris | Campagnolo Veloce |
Jant seti | Shimano WH-2400 | Campagnolo Khamsin |
Dış lastik | Schwalbe Lugano 700*23c | Specialized Espoir Elite 700*23c |
Pedal | Shimano 105 PD-5800 | Exustar E-PR100PP |
Ağırlık | 9,8 kg | 9.1 kg |
Bu yollarda ilk kez pedallayacak olanlar için rehber olması dileğiyle:
Kartal – Pendik – Kaynarca arası sahil yolu düz ama sarsıntısı bol bir yol ve yıllardır böyle, yenilemeye de niyeti yok anlaşılan güzide büyükşehir belediyemizin. Özellikle Pendik Kaynarca arası korkunç sarsıntılı! Kaynarcadan çıkıp da kendinizi havalimanı yoluna attığınızda tempoyu yükseltip pedallayabilirsiniz. Trafiğe her zaman dikkat.
Benzinlik – F1 İstanbul Park – Göçbeyli köyü girişi yol pürüzsüz, araç trafiği yoğun, köpeği bol bir bölge. Özellikle F1 İstanbul Park sınırlarından Göçbeyli köyü içine dek 100 metrede bir köpek çetesi ile karşılaşmanız olağan. İstanbulun tüm sahiplenilip de heves kaçınca sahipsizleştirilen köpekleri burada!
Bıçkıdere – Oruçoğlu yol ayrımında soldan devam edince yol geride bıraktığımızdan daha iyi, hatta çok daha iyi: Pürüzsüz ve sert çıkışları olmayan bir yol sizi sırasıyla Bıçkıdere, Artvinliler, Kervansaray, Kömürlük, Üvezlik, yani dere köyleri içinden geçiriyor. Kervansaray köyü girişinde caminin dibindeki kahve sığınıp sırılsıklam olmuş formaları soba başında çay içerken kurutmak için bire bir! Lastiklerin dolma teker olup olmadığı sorularına şimdiden hazır olun. Ayrıca çay burada hâlâ 50 kuruş!
Cumhuriyetköy – Öğümce – Paşamandıra – Değirmendere yolu tam bir felaket! Üçüncü köprü, Kuzey İstanbul otoyolu, Katı Atık Dönüşüm Tesisi bilmem ne derken kamyonların yaz kış istilası altındaki yoldan geriye hiçbir şey kalmamış: Kuzeyin Cehennemi Paris-Roubaix ayağınıza geldi! Bir çukura girip de düşüp kamyon altında kalmanız her an imkanlar dahilinde. Göçbeyli – Bıçkıdere ne kadar kötüyse bu yol daha da kötü. Bonus olarak kamyonlar var! Yaşasın betonizm!
Beyin sarsıntılı bir yolculuktan sonra Riva yoluna ulaşıp soldan aşağını inince Alibahadır köyüne ulaşıyorsunuz, yol pürüzsüz. Köyiçi yol bozuk, tepeden aşarsanız rampayı tırmanacaksınız, İkincisi yapmak mantıklı, çok az tırmanıp son sürat inmek gayet keyifli düzgün yolda.
Akbaba köyünden çıktıktan sonra yolda hala bitmeyen bakım çalışması var, atlatıp kendinizi Beykoz çayırına atın ve merhaba diyerek boktan pazar günü sahil trafiğini karşılayın! Beykoz – Üsküdar arası lanet bir pazar akşamı trafiği var ve bunun çaresi yok, çeke çeke sürmek cezamız. Çengelköye dek biraz çekilir olsa da trafik Çengelköy içi insana cinnet geçirtecek kadar boktan. Hatta o kadar boktan ki, burada araç soykırımı dahi yapabilir insan.
Sonrası bildik hikaye: Üsküdar – Harem – Kadıköy… evli evine köylü köyüne.
Pingback: Kadınlar ve Erkekler Bahar Klasikleri: Strade Bianchi 2015 | aynakol