Bisiklet: Yaşadığınız Yerleri Tanımanın Anahtarı
Otomobiller ve bisikletler; İnsanların hem ulaşım hem eğlence hem de spor(Amatör-Pro yarışlar) olarak kullandıkları ulaşım araçlarıdır. Ama dünyanın nüfusu arttıkça ve şehirler trafikten geçilmez hale gelince bisikletler ekonomik bir çözüm olarak daha ön plana çıkıyor.
Büyük şehirler de yaşayıp arabaların içinde trafikle boğuşan insanlar, bu trafiğin verdiği bıkkınlıktan dolayı daha yaşadıkları şehirleri bile keşfedemez hale geldi. Bisiklet ile hayatına devam eden insanlar ise trafik sorunu olmadan daha rahat bir şekilde gezip keşfedebilme imkanı oluyor. İşin ironisi bisikletler araba yolları olmasa belli yerlere gitmek gerçekten imkansız olabilirdi. Dağ, cycle-cross, downhill vs. gibi bisikletler için ise yol olmasa bile gidilecek yollar var.
Otomobil sürücüleri; nüfus fazlalıklarının getirdiği trafik ve şehirlerdeki yoğunluk sebebiyle hem stres sahibi oluyor hem de yaşadıkları yerlere, kullandıkları araçlara(araba, bisiklet vs.) yabancılaşmaya başlıyorlar. Buna örnek vermek gerekirse bir bisiklet sürücüsü yoldan giderken bir sürü tehlike yaşıyor ve artık bisiklet sürmek istemez noktaya geliyor. Araba sürücülerinde ise sakin bir yere gitmek isteseniz bile o yol sırf trafikten dolayı 1 saatten 3 saate varana kadar trafikte durarak vakit geçiriliyor. Bunun sonucunda ise insanlar yaşadıkları şehirleri hiç tanıma fırsatı olmadan yanlış politikalar ve altyapı yetersizliği(Türkiye) yüzünden sevdikleri araçlara, yaşadıkları şehirlere ve doğaya yabancılaşıyor.
Bu yabancılaşmaya bisiklet bir anlamda çözüm olsa da en azından ülkemizde yaşanan tehlikelerden dolayı keşfetme veya daha farklı deneyimleri yaşamak zor bir zanaata dönüşüyor. Bisiklet; otomobillere göre daha doğa dostu ve doğayı anlamak konusunda daha başarılı bir araç. Mesela bisiklet ile hem efor harcayıp hem de açık hava da gidip etrafınızı fark edebilirsiniz. Bu yüzden bisiklet eşsiz bir makinedir. Spor veya keyif yolculuğu yapsanız bile etrafınızda hiç fark etmediğiniz yeni yerler ve yeni şeyler görebiliyorsunuz.
Betonların ve otomobillerin hükmettiği şehirlerde insanlar elinde olandan fazlasını keşfetmeye korkar hale geliyor çünkü o keşife hiçbir zaman ulaşamayacağını düşünüyor. Bisiklet ise bu düşüncenin tersine daha özgür bir dünyaya açılan kapı çünkü bisiklet ile gidilecek yerler sınırsız. Bundan dolayı bisiklet daha hobiden ziyade bir yaşam biçimidir. Eğer büyük şehir hengamesinden kaçacak bir fırsatınız olursa bisiklet ile her yere gidebilirsiniz. Uçakların bile sizi götüremeyeceği yerlere. Tüketim kültürü ki kendisinden hiç hoşlanmam. Her şeyi metalaştırdığı ve sadece alma, satma seviyesine indirdiği bir dünya da. Bisiklet; daha özgür bir dünyaya açılan bir kapı oluyor.
Maalesef bisiklet bile bir yerde bu dijital hale dönen tüketim kültüründen kaçamıyor çünkü bisikletler de otomobiller gibi bir yerde bu zincirin bir halkası. En azından bisiklet kullanıcıları; Betonlardan ağaçlara yer kalmayan şehirlerde nefes almaya çalışmak yerine hem yaşadığı yeri hem de başka yerleri tanıyıp keşfetme imkanı oluyor.
Bisiklet; doğayla hatta şehirlerle bile daha rahat iletişim kurmamızı sağlar. Bu yüzden bisiklet ekonomik ve açık havada olmasının dışında doğayla daha entegre bir yaşam biçimi için güzel bir neden. Hızınız ne olursa olsun. Bisiklet ile yeni yerleri keşfedebilme şansı her zaman var.