TCRno4: 11. Gün Durum Raporu – 9 Ağustos 2016
Çanakkaleye varan varana. Onlar muradına ererken biz, kahramanlarımıza bakalım; kerevet nerede kendileri nerede…
Not: David Bowie – Heroes parçası yazıya güzel eşlik edecektir.
TCRno4s55 Berk, yani bıyıklı, fena güç almış olsa gerek İtalyadan Slovenyaya girmesiyle çıkması bir oldu. Şimdi Hırvatistan sınırları içinde rüzgara karşı mücadele ederek pedallıyor. Son konuştuğumuzda özetle: “Pislik içindeyim lan, markete giriyorum kasiyerler bile kaçıyor benden! Kokuyorum! Formam leş gibi, kendimi saymıyorum bile! Hırvatistan fena rüzgarlı, ağaçlar bile rüzgarın yönüne doğru eğilmiş, tırmanmak işkence! Aha şimdi de kaldığım odanın her yeri karınca, yatağın yayları çıkmış. Para da bitti yollarda, fakirim lan! Küvete girdim elbiselerle, çoraplarımı bile çıkartmadım. Yıkadım, yıkandım, çitiledim… Yarına dek kururlar umarım. Sonra donla markete girdim, başka elbise yok lan yanımda. Açım!” Bir fakirin serzenişlerini dinlediniz. Şimdi sıra diğer fakride.
TCRno4s145 Sertaç ise şu anda Karadağ sınırları içinde Durmitor zirvesinde konuşlu CP4 kontrol noktasına doğru tırmanıyor. Ama ne pedallama!Bu gece zirve geçilmiş olmalı. “Karadağ tam da adı üstünde: Her yer dağ lan!” 800 rakımdan neredeyse 2200 rakıma dek çıkan zirveye giden yol bir hayli zorlayıcı ve bıktırıcı. Ancak bu son kontrol noktası ve iş burada bitiyor, sonrası Makedonya ve Yunanistan, ver elini Edirne, Çanakkale demeden önce Sertaç’a kulak verelim: “Enerjim bitti lan, fotoğraf çekip sana yollayacak halim bile kalmadı. Kahve içip bir şeyler atıştırmam lazım kendime gelmem için. Daha bok gibi yolum var. Evim gözümde tütüyor. Yarış mı? Yok lan, tövbe bir daha! Bisiklete binerken hissettiğim mutluluk yok artık. Kıçım acıyor, kıçım!”
TCRno4p206 Mummer ve Burkay ikilisinin ise başı daha çok Burkay’ın bisikletinin donanımı ile dertte: dün vites telleri bugün de ön fren! Neyse ki Hırvatistanda bisikletçi bulup halletmişler sorunlarını. Balkan Ekspresi misali sınırları birer ikişer geride bırakan ikili Durmitor Ulusal Parkı içinde bulunan son kontrol noktasını tırmanıp dinlenmeye çekildi, yalnız geceyi orada geçirmeyecekler. Burkay ile konuştuğumda “Burası dehşet soğuk, el ayak şişiyor, yorulduk, hem çok. Karadağ harbi karadağ imiş! Tırmanış canımızı aldı. Üst baş değişip yıkanacağız, sonra da ineceğiz, düzde kalırız, burası çok soğuk.” diyordu.
İkili CP4 noktasını geride bıraktı demiştik. Soğuk ve yorgunluk dışında keyifleri hayli yerinde. TCRno4p206 Muammer ‘den duyalım mutluluklarını: “CP3 kontrol noktasinda çiftlerde 11. iken, CP4 kontrol noktasına 5. olarak geldik. Ancak öndekilerle epeyi zaman farkı var: 18 saat kadar. Ama hemen 5 dakika arkamizda bir çift daha var. Geriye bir damga kaldı, onu da almaya Çanakkaleye hareket ediyoruz yakında. En güzeli de bu!”