TCRno4: 14. Gün Durum Raporu – 12 Ağustos 2016
Balkan Ekspresi neredeyse İpsala sınırına yaklaştı! Transcontinental Race 2016’da bugün – yarın mutlu sona yaklaşıyoruz. Berk mi? O vize problemiyle, dağlarla son kez hesaplaşmak için hâlâ yollarda. Yarış biter ama bıyıklının çilesi bitmez!
#TCRno4p206 Muammer ve Burkay Yunanistanın kuzeyini esir alan sert Ege rüzgarlarına, teknik aksaklıklara ve artık ağrıdan his kaldırmayan bacaklarına karşın İpsala sınır kapısına çok yakınlar; dedik ama daha yazı yayınlanmadan sınıra girip Keşana doğru pedallamaya bşaladılar. İkilinin sabaha kalmadan 14. günün şafağında, kuzeye bakmayı ihmal etmeyin, Çanakkaleye varmış olurlar. İlk isteyecekleri şeyi merakla bekliyoruz!
#TCRno4s55 The Bıyık Berk ise hâlâ Pluzineden başlayacak CP4 noktasına doğru pedallıyor. Dün gece kalacak yer bulamayınca Boşnak bir teyzenin evinin çatısında kalan Berk’in yakasını kötü talih bir türlü bırakmıyor: Slovenyadan beri yoldaş olan rüzgara ek olarak bu sefer soğuk ve yağmur yeni yareni. Hırvat rüzgarlarının dayaktan beter ettiği Berk’in bu gece de zorunlu parkurun başına varamıyor. Gün içinde konuştuğumuzda akşam karanlığında geçmesinin soğuk ve yağmur nedeniyle tehlikeli olacağından gece dinlenip sabah taze taze tırmanmak isteyeceğini söylüyordu:
“Dondum lan! Dışarısı 7 derece, elim ayağım şişti soğuktan o kadar! Kalacak yer de yok, çadırları olan bir yer buldum, çadıra girdim, götüm donmazsa iyidir, ne varsa kat kat giyindim. Hikayeler bende, gelince çay içelim gülelim. Vize mi? Lan tıkır tıkır geçiyorum ben sınırdan. Yunan sınırında bir şey olursa olur, yalvarırım yine de geçerim. Yalvaran Kralım olm ben? Laaaannnn, çadır böcek dolu!”
Yolun açık olsun bıyıklı!
#TCRno4s145 Kanun Adamı Sertaç ise son konuştuğumuzda elinden gelse rüzgar esmesinin dahi karneye bağlanması gerektiğini söylüyordu.
“Çok hırpalandım lan, indim yürüdüm rüzgar yüzünden. Yunanistanın kuzeyinde paso ulusal doğal parklar var, otobanı da kullanmak yasak, o yüzden şehir içinden geçen karayolunu kullanıyoruz, yol bir güneye bir kuzeye dönüyor haliyle rüzgarda bizimle yön değiştiriyor. İmanım gevredi yeminle, kolum bacağım tutmuyordu zaten, Makedonyada Demir Kapı tarafından girdiğim boktan yol yüzünden iyice tutmaz oldu. Bu gece gidebileceğim kadar gideceğim, sınırı geçer miyim bilmiyorum ama yarın gündüz gözüyle, akşama dek Çanakkaleye geçmiş olurum. Canım çok fena çay istiyor!”
Sen yeter ki iste, demlik demlik demli çay kurban olsun sana!
Bugünün parçası ise, kısa zaman önce yitirdiğimiz Trakyanın kuvvetli sesi Selim Sesler’in Keşana Giden Yollar albümünden Nikriz Sirto: