Hoş Gelişler Ola Giro d’Italia!
Yılın ilk büyük turu, sonsuz aşk Giro d’Italia başlıyor başlıyor!
100 yaşını çoktan geride bırakan Giro özlemlerimizi dindirmek için geri döndü. Üstelik yokuş zamana karşı etaplarıyla birlikte! 11 ayın sultanı Gironun ASO egemenliğindeki (İtalya Bisiklet Turu Giro, organizatör RCS firmasınca düzenleniyor) diğer iki büyük tura nazaran şaşırtıcı yanı tam da bu! Üç bireysel zamana karşı (ITT: Invidual Time Trial) etabından ikisinin bitiş çizgisi zirvede sona erecek, son zamana karşı etabıysa Giro şampiyonunun Infinito Amoreye uzanmasını resmiyeti olacak.
Bologna kentinden zamana karşı etabıyla başlayacak Infinito Amore mücadelesi 3510km sonunda Verona kentinde sona erecek. Giro bu sene ne İsrail çöllerinde ne Orta Avrupanın yağmurlu ülkelerinden başlıyor; rota %100 Çizme içinde. Pek fazla güneyine inmeden Çizmenin kuzeyinden, Kızıl Şehir Bolognadan başlayıp Tiren Denizi kıyılarına, sonrasında Adriyatiğe uzanan ilk sekiz etap daha çok bir bahar klasiği tadında, spirinter ve puncheur pedalların egemenliğinde geçecek. Genel klasman mücadelesinin başlayacağı etap şüphesiz Riccione → San Marino arasında pedallanacak 9. etap olacak. Zira 34.7km uzunluğundaki etabın bitiş çizgisi San Marino mikrodevletinin başkentinin kurulduğu 648mt rakıma konuşlu Monte Titano zirvesinde yer alıyor.
Peşinden gelen dinlenme günüyle birlikte organizatörler 10 ve 11. etaplarla (Ravenna → Modena, 147km ve Carpi → Novi Ligure, 206km) peloton için aktif dinlenme günü vermiş adeta: Düz, dümdüz bu iki etap sonrası Cuneo → Pinerolo kentleri arasında pedallanacak 146km uzunluğundaki 12. etabın tek sivrisi 1248mt rakıma konuşlu Montoso zirvesi olsa da bitiş çizgisi kaçanların yakalanacağı toplu sprint mücadelesine sahne olacak; günün tek tırmanışı genel klasman liderlerinin birbirini tartacağı anlara sahne olacaktır.
Pinerolo etabı sonrasında peloton hesabın dağlarda görüleceği etaplara ev sahipliği yapan çizmenin kuzeyine, İsviçre ve Avusturya ile doğal sınırını çizen Alp Dağlarının kalbine doğru yol alacak. Pinerolodan Como Gölüne, ikinci dinlenme gününe dek uzanan üç etapta daha Cima Coppinin huzuruna dahi çıkılmamışken pelotonun aşması gereken 11 zirve ve dağ geçidi var.
Infinito Amoreye uzanan son altı etapta peloton düzlük görmeyecek desek yeridir. İtalyan Alplerinin eşsiz doğası ülkenin komşularıyla sınırını oluştururken pelotonun da kaderini belirleyecek. Cima Coppiye ev sahipliği yapan 226km uzunluğundaki 16. etap iki dağ geçidiyle genel klasmanın belirleyicisi olacak: 2618mt rakıma konuşlu Gavia dağ geçidi neredeyse 19km uzunluğunda ve eğimi ortalama %8. Ponte di Legno eteklerinden başlayacak tırmanış ilk kez 1960 yılında pedalladı, ancak her defasında da Gavia olumsuz hava koşulları yüzünden bir türlü geçit vermedi, türkülerimizdeki gibi. En son 2013 yılında peş peşe Gavia ve Stelvio geçitlerine yer verilse de kar yağışı yüzünden iptal edilmişti. Ertesi yıl kötü hava koşulları egemen olsa da Gavia ve Stelvio geçit vermiş, tartışmalı bir şekilde Kolombiyalı Nairo Quintana ilk büyük tur zaferine uzanmıştı. Kısacası Passo Gavia bu sene de Cima Coppiye en iyi şekilde ev sahipliği yapacak, tabii küresel ısınma izin verirse. Gavia dedik ama 2015 yılında Alberto Contadorun tüm pelotonu silkelediği Passo del Mortirolo tırmanışı da kraliçe etabın ikinci tırmanışı; bitiş çizgisi ise Ponti de Legno zirvesinde.
16. etaptan 20. etaba dek adım adım İtalyan Alplerini batıdan doğuya dek geçerken peloton Venedik kıyısına, Adriyatik dolaylarına inse de dağlarla yüzleşmekten kurtulamayacak. Özellikle Feltre → Passo Croce d’Aune kentleri arasında pedallanacak 196km uzunluğundaki 20. etapta iki kentin arasında 10km bile yok ama saat yönünde pedallayacak peloton bitiş çizgisine dek sınıflandırılmış beş dağ geçidiyle mücadele edecek. Çok kan dökülecek gibi bu etapta; zira Cima Coppiye ev sahipliği yapan kraliçe etapta bile bu kadar sert tırmanışlar yer almıyor. Bu haliyle 20. etap La Vueltadan fırlamış gibi.
İlk haftası yokuş zamana karşı etaplarını saymazsak pek de zor olmayan kuzeyden güneye inmeyen, Tirreno-Adriatico rotasının tam tersi istikamette sprinter pedalların önce etap zaferi, sonra Maglia Ciclamino için mücadele edeceği; ikinci haftasında da kaçış uzmanlarıyla ve istikbali dağların doruklarında arayan keçilerin, son hafta ise modern çağ gladyatörlerinin Maglia Rosa tutkusuyla kan, ter, acı ve gözyaşı dökeceği bir Giro bekliyor bizi.
102 kere selam olsun sana, sen çok yaşa Giro d’Italia!
Çok güzel bir yazı, eline sağlık Aydın.
Tertemiz bir tur öncesi yazısı. Zirve finişli zamana karşıları merakla bekliyorum. Ellerine sağlık!